SEHRiN ASAGI KISMINDA YÜRÜTÜLEN
KAZILAR
Yaz geldiginde çoban, tekerlekli
çadiri ile hayvanlarini sehrin güney ucuna naklederek, megaronlardan
birinin yarisi (Kapak, Sekil 6)
ile çevresindeki yapilarin kismen açilarak incelenmesine olanak
vermistir. Megaron, genis merkezi kapi açiklikli, yükseltilmis
fakat iyi korunmamis merkezi bir ocak ve kil tabanli, yaklasik
8.00 x 8.00m boyutlarinda büyük kare bir salondan ibarettir.
Arazideki granitten kesilen taslarla özenle insa edilen temel
duvarlari, bunlarin kalinligi göz önüne alindiginda yüksek oldugu
anlasilan kerpiç duvarlari desteklemekteydi. Tas temel duvarlarinin
iç yüzü boyunca tasiyici ahsap dikmeler dizilmisti. Iç mekânda
ahsap dikmeler ya da bunlarin bastigi tas kaideler bulunduguna
isaret eden kesin bir göstergeye rastlanmamis olmakla birlikte,
açikligi 8 metreye erisen kirma bir çatiyi tasiyan büyük kirisleri
desteklemek için bu tür elemanlara ihtiyaç duyulacagi açiktir.
Zemindeki yanik izleri, saz ya da ahsap arduvaz çati kaplamasi
ile çift kanatli ahsap bir kapinin varligina isaret etmektedir.
Yapinin ön kisminda yükseltilmis ahsap dösemesi bulundusu anlasilan
açik bir taraça bulunmaktaydi. Tas duvarlarin iç yüzünün çamurla
bile sivanmadan çiplak birakildigi düsünülmektedir. Yapi içinde
hiç bir kültürel buluntuya rastlanmamistir. Bu yapi ile sekil
6a'da
görülen ikizi Yapi B'nin önemi, yansittiklari Anadolu yaylasinin
bati bölgelerine özgü güçlü Frig etkisindedir. Kazilan megaronun
daha önce var olan dis mekân tass kaplamasini kismen kesmesi
ise, yerlesimin ilk gelisim döneminden daha sonraki bir tarihe
ait oldugunu göstermektedir.
Yapi C, ikisi kismen incelenen küçük hücre benzeri odalar dizisidir.
Bu yapida da kerpiç duvarin tas temeller üzerine yerlestirildigi
ve çati örtüsünün saz oldugu anlasilmistir. Yapi C ile bu yapiyla
megaron arasinda kalan tai kapli alanda yumusak kumtasindan
oyulmus bir kaç üç ayakli çanak (sekil 9)
bulunmustur. Yapi D'nin kuzeybati kösesinde kazilan küçük açma
ise (sekil 7),
bezemeli, her iki yani da konik biçimli ve kenarlari yuvarlatilarak
üst yüzlerinde birer dar olukla tamamlanmis bir çift kumtasi
kaideyi de içeren (sekil 8)
tas dolgusunu gözler önüne sermistir. Bu parçalarin hiçbiri
özgün yerinde bulunmamistir. Yapi D'de sehrin yok edilisinden
sonraya tarihlendirilebilecek ve tas kaidelerin yerinden oynatilmasina
neden olan müdahalelere ait izler bulunmaktadir. Daha sonra
megaronun çöken kerpiç duvarlari erozyon sonucu eriyip gitmis
ve bataklik kosullari yumusak kahve renkli toprak dolgusunun
seviyesini yükseltmistir. Yapi E'de yürütülen kazilar, çökmüs
ve kismen erozyona ugramis kalin bir kerpiç tabakasi altinda
zayif tas temel duvarlari bulundugunu göstermistir. Özgün yerinde
bulunmayan bir kumtasi blogunun, kirma saz örtülü çatiyi tasiyan
ahsap dikmelerden birinin kaidesi olabilecegi düsünülmektedir.
Bezekli kumtasi kaideler ve üç ayakli çanaklar, megaronlar ile
çevrelerindeki yapilarin kamusal bir islevi olabilecegi fikrini
desteklemektedir. Bu düsünce yapi grubunun yerlesim içindeki
merkezi konumuna da uygundur. Bu yapilarin önem ve islevleri,
Eski Anadolu XI'de yayinlanacak bir makalede detayli biçimde
ele alinacaktir. Diger yandan, sehrin merkezi kisminda yürütülen
bu kazi çalismalari Kerkenes'de toplanan jeofiziksel veri ve
görüntülerin artik kesin biçimde yorumlanabildigini göstermistir.