KENTTE YÜRÜTÜLEN
YÜZEY ARAŞTIRMALARI
Mayıs ayında güzel bir havada iki hafta süren
çalışmalar, şehrin aşağı ve merkezi kısmında direnç yöntemiyle
yüzey araştırması yapılan alanın büyük ölçüde genişletilmesini
sağlamıştır (Şekil 3).
Böylece şehrin merkezi kısmının mekansal dokusunda önemli farklılıklar
bulunduğu anlaşılmıştır. Fakat ılık ve güneşli hava, nispeten
yüksek kısımların çabucak kurumasına neden olmuştur. Mayıs ayının
ortasında ıslak kalan tek alan, üzerinde kalıntı bulunmadığı
düşünülen, yerleşimin batı ve merkez kısımları arasındaki bataklıktı.
Bir ay kadar sonra, tüm yerleşim alanı kuruyarak toprak çatlamaya
başlamıştır. Kış ve bahar aylarındaki kar ve yağmur miktarına
bağlı olarak çevre koşullarının yıldan yıla büyük farklılıklar
gösterdiği izlenmektedir.
Direnç yöntemiyle yüzey araştırması yapılan
alanın derenin iki ana kolu arasında kalan güneydoğu kısmında
(şekil 5, sağ bölüm),
içlerinde hücre benzeri oda dizilerinden oluşan
çok sayıda bina yerleştirilmiş büyük yapı adaları
bulunduğu gözlemlenmiştir. Depo olarak kullanıldığı düşünülen
bu tür yapılara daha önceki çalışma dönemlerinde
de rastlanılmıştır. Fakat 2003 yılında daha geniş bir bölgenin
taranması, daha geç dönemlere ait, kalın eğri duvarları
yer yer Demir Çağı yapı adalarının duvarları ile kesişen
ve ağıl olarak kullanıldığı düşünülen diğer tanımlı
alanların ayırdedilmesine olanak vermiştir.
Baharda bir çobanın kamp kurduğu şehrin merkezi kısmında
(şekil 4) bulunan adalardan
birinin, iki megaron da dahil farklı yapı türlerine ev
sahipliği yaptığı anlaşılmıştır. 2000 yılında varlığı belirlenen
bu özel yapılar, 2003 yılında kazılarak incelenmiştir.
Taranan alanın şekil 5’in
sol tarafında görülen batı kısmında, nispeten daha
düzensiz ve farklı büyüklüklerde yapı adaları
ve duvarla çevrili alanlar bulunmaktadır. Adaların biçim
ve oranları, kısmen alanın topografyasından kaynaklanmaktadır.
Direnç yöntemiyle elde edilen görüntüler,
her yapı adasında bir ya da daha çok sayıda iki odalı
yapı ile farklı biçimlerde başka binalar bulunmasına
rağmen, yüzey araştırması yürütülen alanın
doğu kısmında izlenen uzun ve paralel hücre dizilerinin
varolmadığını göstermiştir. şekil 5’in
üst sol tarafında görülen batı bölümünün
kuzeyinde ise, düzensiz bir biçimde biraraya sıkıştırılmış
küçük ikiodalı yapıların bulunduğu anlaşılmıştır.