Kerkenes Ana Sayfa
<<
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa
>>
İçerik Sayfasına Dönüş
Ön Raporlar English Version 

ŞEHRİN AŞAĞI KISMINDAKİ KAZI ÇALIŞMALARI

Şekil 28 Şekil 29 Şekil 30 Şekil 31 Şekil 32 Şekil 33
Şekil 34 Şekil 35 Şekil 36 Şekil 37 Şekil 38 Şekil 39
Şekil 40 Şekil 41 Şekil 42 Şekil 43 Şekil 44 Şekil 45
Şekil 46 Şekil 47 Şekil 48 Kerkenes 2003 Kerkenes 2003 Kerkenes 2003
 



Direnç yöntemiyle yüzey araştırması verilerinden elde edilen planlarda yapıların köşelerinin koordinatları tam olarak belirlenebilecek kadar detaylı biçimde belgelenmiştir. İncelenecek yapının dört köşesinin yeri alanda belirlendikten sonra açmalar, bir kerede odaların çeyreği ya da yarısı ortaya çıkarılacak biçimde kazılmakta ve böylece ana akslar boyunca kesitlerin belgelenmesi mümkün olmaktadır (Şekil 28 ve 31).

Açma TR06-TR10'da Bulunan Megaron ile İlişkili Diğer Yapılarda Yürütülen Kazı Çalışması

Şehrin aşağı kısmının orta bölümünde direnç yöntemiyle yürütülen yüzey araştırması, içinde iyi korunmuş planlara sahip yapıların görüldüğü bir büyük tanımlı alan ya da yapı adasının varlığını ortaya çıkarmıştır. Bu yapıların bir bölümü, şehrin başka yerlerinde görülen örneklere göre farklı nitelikler yansıtmaktadır. Daha önceki yıllarda izlenen yöntem uyarınca, rapor ve diğer yayınlarda tanımlanabilme kolaylığı sağlaması açısından, belirli bir alan ya da ada içerisindeki yapılardan her biri A'dan başlayarak alfabetik sırayla harflerle kodlanmaktadır. Daha sonra her yapının oda ve duvarları, 1'den başlayarak numaralandırılmaktadır. Açma ya da kazı "ünitelerinden" bağımsız olan bu kodlamalar, arazi çalışması ilerledikten ya da tamamlandıktan sonra yapılmaktadır. Uzaktan algılama yöntemleriyle elde edilen görüntülerde yapılar kolay tanımlanabildiği ve kazı çalışmaları görece basit olduğundan, bu kodlama yönteminden yararlanılabilmektedir.

Anadolu'ya özgü nitelik taşımaları dahil pek çok bakımından ilgi çeken iki büyük yapı, ortasında ocak bulunan büyük birer oda ile ön taraflarında bulunan açık birer sundurmadan oluştuğu için megaron olarak tanımlanmıştır. Bunlar, Yapı A (açma TR06) ve Yapı B (kazılmayan) olarak adlandırılmıştır (Şekil 1, 9 ve 28).

Yapı C (Şekil 31) ise, yaklaşık olarak doğu-kuzeydoğu - batı-güneybatı yönünde uzanan, ve tanımlı alanı her biri birer megarona ait iki bölüme ayıracak biçimde iki yapının arasına yerleşmiş üç ya da daha fazla sayıda odadan oluşan bir dizi gibi görünmektedir. Şehrin pek çok başka yerinde yapılan jeofiziksel yüzey araştırma çalışmalarında elde edilen görüntülerde bu tip hücre-benzeri oda dizilerine rastlanmış, 1996 yılında kazılan deneme açması TT15'in kuzey ucunda bunlardan bir tanesi kısmen ortaya çıkarılmış ve 1998 yılında kazılan deneme açması TT20 ile bu çalışma tamamlanmıştır. Şehrin aşağı kısmındaki yapı adalarının pek çoğunda mevcut olan bu hücre dizilerinin işlev(ler)inin belirlenmesi, "yapı adalarının" işlev dağılımını daha iyi anlayabilmek için gereklidir. Sözü edilen bu oda dizisinin iyi korunmuş olduğu ve bu nedenle şehrin yıkılışı ve terk edilişi sırasındaki kullanımları konusunda kanıtlar sunacağı düşünülmüştür. Plan bakımından kapıların yeri bu yapı dizisinin, kuzeyindeki megaron (Yapı A) ile mi yoksa güneybatısındaki megaron (Yapı B) ile mi ilişkili olduğunu gösterecektir. İncelenmek istenen başka bir konu, Yapı C'yi oluşturan odalar ve bu odalar dizisi ile etrafındaki diğer yapılar arasındaki stratigrafik ilişkilerdir. Bu bakımdan uzun vadede her iki megaron ile bunların etrafındaki açık alanları birbirinden ayıran ve tanımlayan bu hücre dizisi arasındaki yapım sırası ilişkisini kurmak ilgi çekici olacaktır. İkinci megaron ya da Yapı B'nin özellikle arka kısmında, belki de ilk inşa edilen yapı olduğuna işaret eden bazı küçük ölçekli ekler bulunduğu izlenmektedir.

Yapı A'nın arkasında ve kısmen bir tarafında yer alan Yapı D (Şekil 28, 36 ve 37), güneydoğu köşesinde bir kapı bulunduğu anlaşılan dikdörtgen biçiminde bir yapıdır.

Her iki tarafında magazin-benzeri dar odalar bulunan büyük iki-odalı bir yapı olan Yapı E (Şekil 28 ve 38, 39, 40) ise, bu tanımlı alanın güneybatı duvarının orta kısmına bitişiktir. İki büyük dikdörtgen oda uzun ve dar magazinlere bitişik olup, güney tarafında bulunan ek ise yapı adası dışında kalan açık alanı işgal ediyor gibi görünmektedir. Bu yorumun doğruluğu, kazı sonucunda kanıtlanmıştır.

Jeofiziksel görüntülerde yer alan diğer duvar ve odaların tanımlanması daha zor olduğundan, bunlar henüz kodlanmamış ve mevcut yapılarla ilişkilendirilmemiştir.

Yapıların benzerlerinden farklı nitelikte olduğunun tahmin edilmesine ek olarak, şehrin aşağı kısmında yer alan bu yapı grubunun incelemek üzere seçilmesinin temel nedenlerinden birisi de yakındaki çeşmeden akarsu sağlanarak açma kenarında ıslak elek analizi yapılabilmesi (Şekil 41), kalıntıların yüzdürme tekniği ile incelenmesi (flotation) ve kazı sırasında toprağın ıslatılabilmesidir.

Yöntemler ve Çalışmanın İlerleyişi

Açmalar, direnç yöntemiyle elde edilen verilerden oluşturulan haritanın üzerinde tanımlanan yapıların planları göz önüne alınarak yerleştirilmiştir. Büyük odaların çeyreği, küçük odaların ise yarısı kazılmış, her yapının ana aksları boyunca kesitler elde edilmiştir. Açma TR06, megaron ya da Yapı A'nın güneybatı yarısını gün ışığına çıkaracak biçimde yerleştirilmiştir. Bu işlem iki safhada gerçekleştirilerek, hem orta aks hem de buna dik diğer aksın yarısı boyunca iki kesit belgelenmesi sağlanmıştır. Açma TR07 ise, kuzeybatı odanın kuzeydoğu çeyreği ile orta oda olduğu düşünülen mekânın kuzeybatı çeyreğini ve kuzeydoğudaki dış kaplamanın bir kısmını ortaya çıkaracak biçimde yerleştirilmiştir. Çalışmalar sırasında açma TR07, önce TR06'ya birleştirilebilmesi için daha sonra da megaron (Yapı A) ile Yapı C arasındaki duvarı ortaya çıkarmak için güneydoğu yönünde iki kez genişletilmiştir. Eldeki verilerle açma TR06'yı megaronun orta aksına, TR07'yi ise Yapı C'nin uzun aksına tam paralel olacak biçimde yerleştirmek mümkün olmuş, uygulama sırasında düzeltme yapmaya gerek kalmamıştır.

Kazı tamamlandıktan sonra, Sorgun Belediye Başkanı'nın yardımları ile TEDAŞ'tan hareketli sepetli bir kamyon ödünç alarak, alanın yüksekten fotoğraflanması mümkün olmuştur. Bu genel fotoğraflara ek olarak, tüm duvar üstleri ve yüzeyleri, ilerde görsel simülasyon ve rektifikasyonlara olanak sağlamak amacıyla dijital olarak belgelenmiştir. Bu fotografik belgeleme çalışmasına ek olarak 1:20 ölçekte geleneksel yöntemlerle detaylı plan, kesit ve görünüşler çizilerek belgeleme işlemi de yapılmıştır.

Sezonun sonunda açma tabanlarına jeotekstil malzeme serilerek, üzeri yeniden toprakla doldurulmuştur.

Şehrin Aşağı Orta Kısmında Kazılan Açmalardan Elde Edilen Buluntular


Bulunan bezemeli ve benzerine pek rastlanmayan her iki yanı da konik biçimli iki adet kumtaşı sütun kaidesi ya da sunak mimari açıdan ilgi çekici elemanlardır. Kare tabanlarının kenarları yuvarlatılarak, üst yüzlerinde birer dar olukla tamamlanmıştır; içeri çekilmiş yuvarlak bir elemanın basması için şekillendirilmiş gövdelerin her iki yanı da konik biçimlidir. Birbirine çok benzeyen bu iki parça, tam olarak birbirinin eşi değildir.

Şehrin Orta Kısmında Yürütülen Çalışmanın Sonuçları

Direnç yöntemiyle elde edilen verilerden oluşturulan görüntülerin yorumlanması bu alanda çok doğru ve tutarlı sonuçlar vermiş, böylece daha geniş bir alanda yapılan yüzey araştırması sonucu çizilen planların daha güvenilir bir biçimde değerlendirilmesi mümkün hale gelmiştir.

İki megaronun, yani merkezi ocaklı birer büyük oda ile açık birer sundurmadan oluşan, iki tarafa kırık çatılı yapıların tanımı ve varlığı, kazı ile kesin olarak kanıtlanmıştır. Fakat bu tanımlı özel alan ya da yapı adası içerisinde yer alan megaronlar ile bunlarla ilişkili diğer yapıların işlevi tam olarak çözümlenememiştir. Kazılan yapıların hiçbirinde, konut ya da barınak işlevi ile ilişkilendirilebilecek elemanlara ya da günlük ev işleri ile ilgili bulgulara rastlanmamıştır. Üç adet üç-ayaklı taş çanak (Şekil 43 ve 44 ile resmedilmeyen diğer bir örnekten oluşan), bir kaç adet pişmiş toprak kapak (ikisi Şekil 45'te görülen) ile diğer bir kaç bozulmuş seramik kabın (Şekil 46 ve 47'de görülen) bulunuşu, bu farklı yapıların özel bir kamusal işlevi olduğunu gösterebilirse de, böyle bir işlevi kanıtlayan en önemli bulgu tanımlanabilen başka bir kullanımın belirlenememesidir. Bulunan bezemeli rozet başlı bronz küçük buluntu (Şekil 48) ve küçük bir taş kakma kuştüyü betimi ile bir ya da daha fazla sayıda taş süs kalıplarına ait parçalar kendi başlarına ilgi çekici olmakla birlikte, hiçbiri özgün tabakalardan elde edilmediğinden, bu alan ile içerisindeki özel yapıların işlevini belirlemek konusunda yardımcı olmamıştır. Kömürleşmiş bitki ve hayvan kalıntılarının yokluğu, 1996 yılında kazılan deneme açmalarında elde edilen benzer sonuçlar nedeniyle beklenen bir durum olmakla birlikte, birikintilerin daha yoğun ve derin olduğu şehrin bu aşağı orta kısmında daha fazla kalıntıyla karşılaşılacağı ümit edilmekteydi. Mimari bezeme karolarının yokluğu ise, (bu raporda daha önce tartışılan) daha geniş anlama sahip negatif bir sonuçtur.

Önem taşıyan diğer bir sonuç ise inşaat faaliyetlerinin yoğunluğudur. Açma TR06 ve TR07'de en az dört yapısal dönemin tanımlanması mümkün olmuştur. Bu durumda, şehrin bu bölümündeki inşaat faaliyetlerinin uzun bir zamana yayılmış olduğu söylenebilirse de, bu sürenin yapıların yaşlanarak görünür biçimde bozulması ve çökmesini engellemeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.

 
 
Kerkenes Ana Sayfa
<<
Önceki Sayfa
Sonraki Sayfa
>>
İçerik Sayfasına Dönüş
Ön Raporlar English Version