|
2003 yılında bulunanlar ışığında Kerkenes'in tarihsel geçmişini yeniden
değerlendirmenin zamanı gelmiştir. Arkeolojik kanıtların tarihsel yeniden
kurmalarla birleştirilmesi uçurumlarla dolu bir süreçtir; temel tarihî
kaynağın Herodot olduğu bu örnekte sorun daha da ciddileşmektedir. Kesin
kanıt bulunmamakla birlikte, Kerkenes'in Pteria olarak tanımlanmasını
şüphe ile değerlendirmek için bir gerekçe yoktur. Bu tanım kabul edilecek
olursa, şehrin tamamen yok edilişi, modern bilim adamlarının "Pteria Savaşı"
olarak adlandırdığı ve Heredot'un anlattığı üzere Krezüs ile Büyük Keyhüsrev'in
yenişemediği olay sonucunda Lidya Kralı Krezüs tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kerkenes'in yok edilişinin tarihi, 1996 yılında bulunan fildişi levha
ile kazı sonucu elde edilen diğer objelerin sağladığı stilistik kanıtlar
göz önüne alındığında, Lidya başkenti Sardis'in geleneksel olarak M.Ö.
547 yılına tarihlendirilen düşüşünden çok daha önce olmamalıdır. Kerkenes'in
kuruluş tarihini belirlemek ve şehri kuran gücü tanımlamak ise daha güç
görünmektedir.
Ortaya çıkarılan yeni yazılı ve arkeolojik kanıtların ışığında, daha önceki
yorumların yeniden değerlendirilmesi ya da tamamen unutulması gerekmektedir.
Yine de, ilk fikirleri gözden geçirerek oluşmalarına neden olan etmenleri
incelemek bu aşamada bize yardımcı olabilir. Bu bağlamda, bugüne dek tamamen
yüzey kalıntıları ile 1993-1999 yılları arasında Kerkenes'de yürütülen
Uzaktan Algılama yöntemleriyle Yüzey Araştırmasının sonuçlarının incelenmesine
dayalı yorumlamalarda izlenen eksiklik ve hataları kazı çalışmalarının
kolayca ortaya çıkardığını belirtmek yerinde olur. Belki de Eski Yakın
Doğu'da ve özellikle Anadolu'da Demir Çağı şehir surlarında taş altyapı
üzerinde kerpiç kullanımıyla ilgili önyargılardan kaynaklanan, gözlem
ve yüzey araştırması verilerini doğru biçimde anlayamama sorunu, bu tür
yorumların geniş çaplı kazılarla kanıtlanması gerektiğini göstermektedir.
Farklı yüzey araştırması yöntemlerinin bir araya gelmesi ile elde edilen
kanıtların incelenmesi şehrin ömrünün bugün göründüğünden daha kısa süreli
olduğunu düşündürmektedir. Bu yorum iki temel görüşe dayanmaktaydı: Tamamı
yüzeyde izlenebilen 7 km uzunluğundaki taş surlar, kerpiç üst yapısı hiç
bir zaman bitirilmemiş olan bir sistemin alt yapısını oluşturmaktaydı
ve şehrin kendisinin iç kısımları da yarım bırakılmış gibi görünmekteydi.
Bu durumda Kerkenes'deki şehrin kuruluşundan 50 yıl kadar sonra yok edildiğini
kabul etmek mantıklı görünmüştü. Eğer Kerkenes Pteria ise - ki, bu durum
hala kuvvetle mümkün görünmektedir - M.Ö. 585 yılında meydana gelen "Güneş
Tutulması Savaşı"nın ardından Medlerle Lidyalılar arasında imzalanan barış
anlaşması sırasında şehir Med İmparatorluğunun etkisi altında olmalıydı.
Fakat, eğer Pteria gerçekten de bu kadar kısa ömürlü olduysa bu durumda
M.Ö. 612 yılında Asur'un düşüşünden bir süre sonra Medler tarafından kurulduğunu
düşünmek mantıklıydı. Bu ön yorum 1996 yılı deneme kazılarında, İran tarzı
olarak tanımlanabilecek dikmeli bir salonun ortaya çıkarılması ile güçlenmiştir.
Daha sonra 2000 yılından itibaren yürütülen yüzey araştırması ve geniş
çaplı kazı çalışmaları, şehrin Anadolu'ya özgü niteliklerine dikkat çekmiş
olmakla birlikte, kazı ile elde edilen kanıtlar şehrin daha uzun ömürlü
olduğuna doğrudan işaret etmediğinden bu sonuçların, yabancı yani Medlere
ait bir şehrin 'Anadolulaşmasını' yansıttığı düşünülmüştür. 2003 sezonunda
yapılan çalışmalar sırasında "Saray Yapı Grubu"nun Anıtsal Girişi'nin
gösterişli mimarisine ait birbirini izleyen farklı dönemlerinin elli ya
da daha az yıla sıkıştırılmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 2003
yılı kazılarının yorumları bir adım ilerleterek, güçlü bir Anadolu şehri
üzerindeki Med etkisinin anlaşılmasını geleceğe yönelik araştırma tasarımının
ana odaklarından biri haline getirmiş ve Kerkenes'de yeni başlayan ve
Uzaktan Algılama yöntemlerinin bir araya getirilmesi ile elde edilen şehir
planının iskeletini ete büründürecek kazı programının önemini vurgulamıştır.
|
|