Kerkenes 2003 araştırma sezonu, şehrin merkezi kısmında bulunan yapılar konusundaki değerlendirme ve yorumlarımızı haklı çıkarmıştır. Açık sundurmalar ile merkezi ocaklı odalardan oluşan gerçek megaronların varlığı kanıtlanırken, ele geçen üç-ayaklı kumtaşı çanaklar ile megaronlardan biri ile ilişkili olduğu düşünülen dikdörtgen biçimli bir yapıda bulunan bir çift bezekli kum taşı kaide, bu yapıların özel önemine dikkat çekmektedir. Kapadokya Kapısı'nda ortaya çıkarılan Frig tipi bir kült steli, batı kültürlerinin etkisi konusunda yeni bir kanıt sunmuştur. Fakat sezonun en önemli buluşu, üzerinde kabartmalar ve Frig dilinde yazılar bulunan parçaların ortaya çıkarılışıdır. Bu durumda, şehrin aşağı orta kısmında doğru yer seçimleriyle sürdürülecek kazıların, mimari detaylar, yapım dönemleri ve maddi kültüre ait pek çok yeni bulgu ortaya çıkaracağı kolayca anlaşılabilir. Bu programa ek olarak, Kapadokya Kapısı ve Saray Yapı Grubu'nun Anıtsal Girişi'nde başlanan çalışmaların da kısa vadede tamamlanması gerektiğinin bilincindeyiz. Özellikle Saray Yapı Grubu'nda yürütülen çalışmalarının tamamlanarak tatmin edici bir sonuca ulaştırılması, yalnızca kabartma ve yazıt parçalarının önemi nedeniyle değil, bu giriş yapısının define avcılığı ve vandalizme karşı korunmasız olması dolayısıyla da aciliyet arz etmektedir.

Kerkenes Dağ üzerinde yer alan şehri yavaş yavaş daha iyi anlamaktayız. Eski değerlendirme ve yorumlarımızın bir bölümü halen geçerliliğini korurken, bazılarının ise doğru olmadığı kanıtlanmıştır. En önemli sorunlardan birini oluşturan şehrin kuruluş tarihinin belirlenmesi, ancak önümüzdeki yıllarda yapılacak kazılarla cevaplandırılabilecek ve bu arada şehrin kurucularının kültürel kimliği ve yakınlıkları konusunda da ipuçları sunabilecek bir araştırma konusudur. Planlanan yeni beş-yıllık araştırma programının sonuçlarının da, en az şimdiye dek yürütülen çalışmalar kadar şaşırtıcı olacağını tahmin ediyoruz.