4.
BÖLGESEL ARAŞTIRMALAR
Daha
önce yerleşilmemiş bir yerde bu kadar büyük bir şehrin kurulması,
yakın çevresini ciddi bir biçimde etkilemiş olmalıdır. Dağın
tepesinin temizlenmesi, inşaat ve benzeri amaçlarla çevredeki
ağaç stoğunun kesilmesi ve yeni tarımsal faaliyetlerin ortaya
çıkmasının yol açtığı, ormanların yokolması, erozyon ve hidrolojideki
farklılaşma gibi etkilerin, yerel ekolojide önemli değişikliklere
neden olduğu açıktır. Şehrin yokoluşu ve terkedilişi, bu etkilerin
bir kısmını tersine çevirmiş olmalıdır. Çevre üzerindeki bu
insan etkilerinin düzey ve hızını belgelemek ve değerlendirmek
için Catherine Kuzucuoğlu ve Mehmet Ekmekçi (Şekil 36)
tarafından bir çevresel ve jeomorfolojik araştırma programı
başlatılmıştır. Bu program, çevre vadilerinin jeofiziksel kesitlerinin
hazırlanması ile yerel sedimantasyon tabakalarından sondaj ile
örnekler alınmasını (coring) kapsamaktadır. Bu sondajlar ile
elde edilecek çevresel değişimlerin bölgesel tarihçesi ile ilgili
verileri, holocene döneminin son 10.000 yılındaki insan sömürüsünün
doğa üzerindeki etkileri ile bağdaştırmak mümkün olabilecektir.
Sedimentlerin
tarihlenmesi radyo-karbon atomik mass spektrometri (C14 AMS)
kullanılarak sondajlardan çıkan az miktardaki organik materyalin
tarihlenmesi ile mümkün olacaktır. Diğer umut verici olasılık
ise sondajlarda, kentin M.Ö. 547 yılında yok eden yangın küllerinin
tespit edilebilmesidir.